14 Şubat 2010 Pazar

NAZ /FRAUKE KİM OYNAMALI


Bu tartışmaya "haddim" olmadan katılırken,voleybol konusunda yazan arkadaşlar kadar "uzman" bir kişi olmadığımı sadece iyi bir sporsever olarak voleybolu takip eden birisi olarak yazdığımı belirteyim.
Bana göre tam bir "takım" oyunu olan voleybolda en önemli pozisyon "pasör"dür. Pasör takımın beyni gibidir. Oyun zekası olan pasör takımı çok yönlü oynatmayı başarabilendir. Pasör doğru pas tercihinde bulunduğunda hücumun olumlu sonuçlanması ve doğal olarak takımın sayı alma olasılığı çok yüksektir.
Bu sene kurulan takımın hedefi sadece Türkiyede başarılı olmakla sınırlı değildi. Ana sponsorumuz olan Acıbadem grubunun başkanı Mehmet Ali Aydınlar geçen sene ilk defa lig şampiyonu olduğumuzda transfer zamanı Dünyaca ünlü oyuncuların transfer edileceği sözünü verdiğinde herhalde kimse gerçekten de bu kadar "iyi" oyuncu transfer edileceğini beklemiyordu. Hatta Antuda yapılan yorumlarda herkes şaşkınlığını ifade ederken "oha ama bu kadar da olmaz ki" diyordu neredeyse...
Gamova'yı, Nataşa Osmokroviç'i tartışmak kimsenin haddi değildi. -Gerçi Fenerbahçe SPOR kulübünde herkes ve herşey eleştirilebilir olduğundan bazı kişiler bu haddini bilmezliği bile yapmaya kalkmadılar değil-
Eczacıbaşı antrenörü ile ciddi sorunlar yaşadığı söylenen hatta geçen seneki şampiyonlar liginde 4 lü finaldeki başarısızlığın nedeni olarak gösterilen, henüz 19 yaşında olmasına rağmen A milli takımda pasörlüğe yükselen ve geleceğin yıldızlarından biri olacağına kesin gözle bakılan Naz Aydemir transfer yönetmeliği nedeniyle takımının izni ile Fenerbahçe Acıbademe transfer oluyordu.
Lig şampiyonu olan takımdaki pasör Oksana ayrıldığı için 1. pasör olarak Naz transferi yapıldığı düşünülürken geçen seneki şampiyonluğumuzda en büyük katkısı olan Jan De Brandt'ın kendisi gibi Belçikalı bir pasörü istediği ve bu nedenle Frauke Drickx'in transfer edildiği söylentileri oluşunca bu seneki en büyük derdimiz ortaya çıktı. De Brandt pasör tercihini kimden yana kullanacak ?

NAZ-FRAUKE tercihi neden ve nasıl yapılacak.
Henüz 19 yaşında olmasına rağmen geçen senelerde Eczacıbaşı takımında oynarken yaptığı hareketler dolayısıyla ve resmi internet sitesinde bizim dışımızdaki bir takımın (adı önemli bile değil) taraftarı olduğunu açıkladığı için çoğu kişinin sinir olduğu ancak kimse tarafından inkar edilemeyecek güzelliği nedeniyle (itiraf ediyorum benim de ) çok ciddi bir hayran kitlesine sahip olan Naz oynamadığı zaman bir çok taraftar hayal kırıklığına uğruyor.
Naz ile Frauke kıyaslaması yapılırken kimi Naz'ın Eda ile daha iyi anlaştığını, Naz'ın ortadan oyunu hızlı ve daha iyi oynattığını, Gamova'ya yüksek pas atamadığını, Frauke'nin ise Gamova'ya daha yüksek top attığını Gamova'yı daha verimli kullandığını ileri sürüyordu.
Ben ise şöyle düşünüyorum;
Servis kullanmada her iki pasörümüzün de servisi genelde iyi ve etkin kullandığını ,
Hücumda her iki pasörün de teknik heyetin isteği doğrultusunda tüm smaçörleri oyunda tuttuğunu, çok yönlü hücum yaptırdıklarını,


Rakipten dönen toplarda bitirici vuruşlarda Frauke'nin Naz'a göre daha iyi olduğunu,
Bloklarda ise Naz'ın Frauke'ye göre orta oyuncularla daha etkin olduğunu,
iki pasörümüz arasında gerek tecrübe gerek sorumluluk alma konusunda çok büyük bir fark bulunmadığını rahatlıkla söyleyebilirim.


Ancak tüm bunların sonunda tercihim NAZ olur. Zira Naz oyunda gülümsemesi, bakışı ve başarısızlıkla sonuçlanan hücumdan sonra pas verdiği oyuncuya adeta suç benimdi dercesine davranışı nedeniyle sürekli olumlu bir enerji veriyor. Özgüvenini fazlasıyla hissettiriyor.


Bugüne kadar oynadığımız maçlarımızın bizim için çok ciddi sınavlar olmadığını asıl zor maçların 4lü finale kalıp kalmayacağımızın belirleneceği maçlar olacağını düşünüyorum.


Dinamo Moskova ile Moskovada oynadığımız maçta Frauke'nin kötü olduğu ancak Naz oyuna girdikten sonra maçın döndüğünü,


İstanbuldaki Dinamo Moskova maçında ise 2-0 geriden 3-2 yendiğimiz için unutulmayacak maçlar arasında yerini alan maçın 5. setinde 11-12 geride iken Frauke'nin Gamovaya pas vermesi gerekirken üst üste Osmokroviç'e pas vererek blokta kalmasına neden olduğu ve bunun sonunda 11-13 Moskovanın öne geçtiğini ancak daha sonra Gamova'nın sorumluluk alması ile Dinamo Moskova'nın pasörünün smaçörüyle anlaşamaması ve Gioli'nin çok kötü kulladığı bir hücum ile maçı kazandığımızı düşünüyorum.


Pasörün o an en doğru olduğuna inandığı pas tercihinde bulunduğunu yanlış tercihde bulunmasının sonuca direkt etki edeceğini düşünüyorum. Taraftar olarak bizim yapmamız gereken hangi pasörümüz oynarsa oynasın onun o an doğru pas tercihinde bulunduğunu bilmek ve bizim ona TAM DESTEK HEP DESTEK vererek bu RÜYA TAKIMIN keyfini çıkartmaktır.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder