6 Mayıs 2010 Perşembe

PLAY OFF FİNALİ 2. MAÇI

Aroma Bayanlar ligi final maçlarının Fenerbahçe Acıbadem-VGSTT arasında oynanacağı belli olduğunda serinin 3-0 bizim olacağına inandığımı ama maçların 3-0 olmayacağını yine de 3-2 lik fazla maç beklemediğimi yazmıştım.
İlk maç 1 Mayıs günü oynandı. Yıllardır yaptığım gibi önce 1 Mayıs yürüyüşüne katıldım ve sonra ilk defa evine gittiğim bir arkadaşta tek başıma tv den maçı izledim. Onlar içerde muhabbet ederken ben de şok içinde maçı izledim. Takımı tanımakta zorluk çektim. Nati bile dökülüyordu dersem durum anlaşılır herhalde.
Kabus gibi geçen ilk iki setten sonra 3. sette de durum 11-4 olmuştu ki takım birden kendine geldi. Gerçekten çok kötü hücum eden Seda yerine Alice, Frauke yerine Naz girdi İpekte blok için oyunda idi ve takım bir anda değişti önce bu seti aldılar daha sonra 4. seti alarak maçı tie break setine taşımayı başardılar ve tie break setinide iyi oynayarak seride 1-0 öne geçtiler. Sadece 1-0 öne geçmek değil 2-0 dan maçı çevirerek psikolojik baskıyı VGSTT ye yüklemek de önemli idi.
2. maçı salondan izleyebilecektim. 11 Mayısta duruşmam olduğu için çok önceden hafta sonunu da İstanbulda geçirmek için 7 sine almıştım uçak biletimi. Zaten VGSTT-Ecz. Zentiva serisinin 3-0 bitmesine de en çok final serisinin bir an önce başlıyacak olmasından dolayı bozulmuştum. Seri 3-1 bitseydi final serisi 4 ünde başlayacaktı... Ben de ilk maçtan salonda olacaktım.. Uçak biletini önceye aldım ve havaalanından doğru salona geçtim. Elimde spor çantam ve Laptop salonun cafesine geçtim. Daha sonra polisler geldi ve özel güvenlikler görevlendirildi. Cafedekiler de dışarı çıkarıldı ve sonra seyirci alınmasına başlandı. Maçın başlamasına 1 saatten fazla süre vardı ve ben içeri girmiş yerimi almıştım. Gürol'un blogundan yazılarıyla tanıdığı Kerem'i görebilir tanıyabilir miyim diye bakınıyordum. Tezahürat yapan amigolardan birine sorduğumda soyadını sordu. Birden fazla Kerem var ama hangisi senin aradığın bilemem dedi. Maç içinde yan gözle de olsa aradığım Kerem'i maçtan sonra buldum.
Maça iyi başladık. De Brandt ilk maçı kazandıran kadroyu sahaya sürmüştü. Uuzn bir aradan sonra Naz ve Alice ilk 6 da maça başladı. İlk sete iyi başladık ve iyi oynayarak seti rahat şekilde kazandık. İkinci sete iyi başlayan ise VGSTT di. Servisleri Natinin üzerine atıyorlardı ve biz doğru dürüst hücum edemiyorduk. Seti de rahat bir şekilde aldılar. Üçüncü set karşılıklı sayılarla çekişmelerle geçti. Uzatmalarda VGSTT aldı. Bir yandan hiç rahat bir maç izleyemeyeceğiz diye düşünüyordum hep yürek çarpıntısı olacak diyordum bir yandan da zaten gelecek sezon en erken Aralık ayında başlayacak bir maç fazla izleyebilmek için bir maç kaybetsek bir şey olmaz diyordum.Dördüncü sette takım kendine geldi ve maçı tekarar uzatma setine taşımayı başardı. Uzatma setini de iyi oynayarak seride durumu 2-0 yaptı.
Maçı izlerken VGSTT nin takım savunmasının çok iyi olduğunu bizim eksikliğimizin takım savunmasının tam olarak oturmayışında olduğunu düşündüm. Daha önce bir arkadaşın dediği gibi voleybolda savunma blokla başlıyor. Rakip takım hücum ederken blok iyi yer tutacak ki hücumda bloktan kaçabilirse takım savunma ile topu çıkarabilsin. Bizim blok yerleşimimizin bu açıdan VGSTT den daha zayıf olduğunu düşündüm. Polyak olsun Maculewich olsun çok iyi blokör. Biz de de Eda iyi blok tutuyor.
Bu son maçlarda etkili hücum edemediğimizi farkettim. Fazlasıyla plase yapmaya başladık gibime geliyor. Blokları iyi yer tutması yüzünden plaselere başvurmak zorunda kalabiliriz ama bence blokaut yaptırmak daha akıllıca çünkü VGSTT iyi dublaja giren bir takım.
Fenerbahçe Acıbadem ile VGSTT arasındaki maçlar aynı zamanda psikolojik açıdan da müthiş mücadeleye sahne oluyor. Oyuncuların hepsi hırs küpü. Maçlarda alınan sayılardan sonra sevinmek normal ama bu seride her iki takımın oyuncuları da alınan bazı sayılardan sonra adeta sevinç duygu patlaması yaşıyorlar.
Maçtan sonra oyunculardan imza alma ve resim çektirme şansım oldu. Songül kontratının 1+1 olduğunu uzatma opsiyonunun her iki tarafda da olduğunu söyledi. Galatasaray teklifi var mı dediğimde yok dedi.
Kaptan Çiğdem'e ise gelecek yılda olup olmadığını sordum. O da 1 yıl daha kontratı olduğunu söyledi.
İpek ise artık yorulduklarını seriyi daha fazla uzatmak istemediklerini o yüzden serinin 3-0 olacağını söyledi. 3-2 lik maçlarla yüreğimize indirdiklerini söyledim.
Eda tam bir taraftar gibi. Maç sonrası formayı imzalaması için kalemimi uzattım ki kalem sırf forma imzalatmak için aldığım keçeli kalemdi. Böyle kalem getirdiklerinde çok mutlu oluyorum dedi. Ben de İzmirden bu maç için geldiğimi söyledim. Çok şaşırdı. Resim çektirebilir miyiz diye sorduğumda tabii dedi ve fotoğraf makinemi erkek arkadaşına vererek "aşkım bir resim çeker misin" dedi.
Naz ile de fotoğraf çektirdim. Naz'a Fenerbahçe forması sözünü hatırlattığımda " Ben size forma verdim ama"diyerek verdiği milli takım formasını kastediyordu.
Violet hanım ise Federasyon Bşk.nından oldukça şikayetçi...

Maçın istatistiklerini federasyonun sitesinden incelediğimde çok şaşırıyorum. İstatikle ilgili "Rakamlar yalan söylemez yalancılar rakam söyler" lafı geliyor aklıma. VGSTT 156 hücumda 19 kez blokta kalmış gözküyor ama Fenerbahçe 20 Blok yapmış yazıyor. O mu yanlış bu mu?
Aynı şekilde Naz -3 ile oynamış gözüküyor. 2 Blok (ki ben daha fazla hatırlıyorum) 1 de hücum sayısı var. 2 servis hatası var ise nasıl oluyor da -3 oluyor...
Bugün sezonun belki de son maçı. Şampiyonluk maçı. Gelecek sezonun Kasım ayındaki Dünya Şampiyonası nedeniyle en erken Aralık ayında başlayacağını düşünüyorum. Umarım kızlar bir an önce kısa da olsa tatil yapabilmek için bu maçı kazanırlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder