3-4 Nisan'da Cannes'da yapılacak Dörtlü Finaldeyiz... Bugün Moskova'da oynadığımız maçı 3-0 alarak 11 Martta İstanbulda oynayacağımız rövanş maçı kelimenin tam anlamı ile formalite maçı haline geldi. Maçtan önce çekiniyordum. Takımımızın bugüne kadar oynadığı resmi maçlarda sadece 4 set vermiş olmasının ve 3 maç haricinde oynadığı tüm maçları 3-0 kazanmasının baskı yaratacağını düşünüyordum. Buna bir de Dörtlü Finale kalma baskısının ekleneceğini, bu yüzden deplasmanda zorlanabileceğimizi set veya setler kaybedebileceğimizi ama turu geçeceğimizi düşünmüştüm.
Bugün sahaya çıkan kadro gösterdi ki De Brandt'ın Pasör tercihi Frauke Dırıckx. Bugün oynadığı oyunla da bu tercihin boşa olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Maça çok iyi başladı. Son setin sonlarında pas tercihlerinde hata yaptı. Son sette 21-19 önde iken Gamova'ya 2 numaradan hücum etmesi için verdiği pas kötü idi ve Gamova blokta kaldı. 23-21 iken de Gamova'ya arka ortadan hücum ederken verdiği pas alçak olduğu için Gamova blokta kaldı.Yani bir iki ufak hata dışında çok etkili ve iyiydi.
Fenerbahçe Acıbadem'in en önemli özelliği "TAKIM" olması. Oyununu ne sadece hücum, ne sadece savunma üzerine kuruyor. Oyunu iki yönüylede oynuyor. Etkili servislerle rakibi kötü hücum yapmaya zorlarken savunmada iyi blok tutuyor ve rakibi hataya zorluyor. Servis karşılamada ve hücumda topu öldürmede ise (bana göre) çok iyi olmasak da iyiyiz. Takımın hücum gücü sadece bir oyuncuya endeksli değil. Gamova gibi dünya yıldızı bir pasör çaprazımız var ama biz oyunu sadece onun üzerinden oynamıyoruz. Orta oyuncularımız ile de etkili hücum yapıyoruz. Seda veya Nati'de en az Gamova kadar etkili hücum silahımız oluyor.
Bugün bu maçı izlerken bir kez daha "Nataşa Osmokroviç'e" hayran oldum. Ve keşke 3-4 yıl önce bu takıma gelseydi diye düşündüm. Sonra da umarım başta Cemre olmak üzere tüm genç oyuncularımız ne kadar şanslı olduklarının bilinci ile hareket ederler de Nati'den çok şey öğrenirler dedim. Savunma ise savunma, hücum ise hücum daha ne yapsın bir oyuncu. Bu yaşında bu katkı helal olsun ...
Karşıyaka maçını canlı izemiş ve Eda ile Seda'nın servislerinin çok etkili olduğunu söylemiştim. Bugün bir kez daha Eda'nın ama özellikle Seda'nın servislerinin ne kadar etkili olduğunu gördüm. Seda Moskova'yı çok sevdi galiba. Dinamo Moskova maçının ilk setinde geriye düştüğümüz anda geçtiği serviste arka arkaya attığı etkili servislerle seti çevirmiş ve maçı almıştık. Bugün de ikinci sette arka arkaya etkili servisler atarak maçı kolaylaştırdı. 4 de Blok sayısı var Seda'nın. Ancak Seda eskisi kadar etkili hücum edemiyor. Sakatlık sonrası bu konuda eski günlerine dönemediğinden mi yoksa oynadığı posizyonu yadırgadığından mı bilemiyorum ama yine yüksek yüzde ile top öldüreceği günleri yaşayacağına inanıyorum.
Böylesi önemli ve güzel maçı yayınlayan TRT2 ise ne yazık ki yine beni sinirden kudurttu. Maçın başından 2. setin sonuna kadar "AZ SONRA" diye ekranın neredeyse 3/1 ini kapsayan bir son dakika haberini koyarak maçı izlememizi zora soktu. Çerçeve reklam gibi yapsa ya da son dakika haberini altta kayan yazı ile verse günaha girerdi sanki. Bir de ellerindeki en iyi voleybol spikeri bile; "Seda'yı orta oyuncu" zannediyor ve "Eda etkili smaç servis atar" diyorsa anlayın artık voleybola verdikleri önemi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder